TÜİK İstanbul Bölge Müdürlüğü önünde bir araya gelen emekliler, “Krizi biz yaratmadık, faturasını da biz emekliler ödemeyeceğiz” dedi.
Yeni yıl için asgari ücretin belirlenmesine kısa bir süre kala Birleşik Emekliler Sendikası üyeleri, TÜİK İstanbul Bölge Müdürlüğü’nün Maltepe’de bulunan ek hizmet binasının önünde bir araya geldi. Alışveriş yapamadıklarını belirterek boş poşetler taşıyan emekliler, “Ayrımsız bütün emeklilere zam” ve “İktidar, emeklinin yaşamını hedef aldığında 16 milyon emekli iktidara direniş olur” yazılı dövizler açtı.
“Çay kaşığıyla verecek, kepçeyle alacaklar”
ANKA’nın aktardığı habere göre Birleşik Emekliler Sendikası Başkanı Mahmut Şengül, emeklilerin açlığa ve sefalete teslim edildiğini dile getirdi. Hazırlanan ortak metni okuyan Birleşik Emekliler Sendikası Genel Sekreteri Aysel Lüle de şunları söyledi:
“Bizim burada olduğumuz saatlerde Asgari Ücret Komisyonu toplanıyor. Asgari ücret oranı ve buna bağlı olarak emekli maaş artışları belirlenecek. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in açıklamalarına baktığımızda yüksek enflasyona gerekçe olarak toplumun en mağdur kitlesi olan emekli ve asgari ücretlinin maaş artışlarını gösteriyor. Bu da iktidarın emekliye ve asgari ücretliye yapacağı artış oranı ile ilgili bizlere ipucu vermektedir. Günümüzde gerçek açlık sınırının 17 bin TL’ye yükseldiği, yoksulluk sınırının ise 50 bin TL’ye yükseldiği bu süreçte iktidarın kafasındaki rakam ise emekliye 10 bin 500, asgari ücretliye ise 14 bin TL’yi reva görmektir. Bizler biliyoruz ki, ocak ayında emekli ve asgari ücrete yapılacak artışların hemen sonrası bütün tüketim ürünlerine yüksek oranda zamlar yapılacak. Yani çay kaşığıyla verecek, kepçeyle alacaklar. Bu şartlarda emekliler, barınma, beslenme gibi ihtiyaçlarını karşılayamayacak.”
“İktidarın ekonomik politikaları iflas ettiği için toplumun en yoksul kitlesi hâline geldik”
“Biz emekliler olarak en düşük taban emekli aylığının 18 bin 500 TL’ye yükseltilmesini, emekliye iki bayramda verilen yardımın asgari ücret oranına yükseltilmesini talep ediyoruz. Biz emekliler biliyoruz ki, bugün toplumun en yoksul kitlesi hâline gelmemizdeki gerekçe, bugünkü iktidarın ekonomik politikalarının iflas etmesinden kaynaklıdır. Yönetememenin faturasını ise maalesef biz emeklilere ve asgari ücretlilere kesmektedirler. 16 milyon emekli adına iktidara sesleniyoruz. Krizi biz yaratmadık, faturasını da biz emekliler ödemeyeceğiz. Kendilerine zengin, şatafatlı sofralar kurdular, yediler, içtiler; şimdi de biz emeklilere ‘Sofrayı toplayın’ diyorlar. Biz emekliler barınma, sağlıklı beslenme, eğitim gibi en temel haklardan faydalanamıyoruz. Sahte TÜİK verilerine göre değil; halkın çarşıda, pazarda hissettiği ve yaşadığı gerçek enflasyon oranında, en temel hakkımız olan insan onuruna yakışır şekilde ücret talep ediyoruz”