2024 Paris Olimpiyat Oyunları tarihin en sıradışı açılış törenine sahne oldu. İlk kez stat dışında gerçekleştirilen törende, organizasyona katılan 204 ülkenin sporcuları teknelere bindirilerek, Seine Nehri’ndaki 6 kilometrelik bir parkurda geçit yaptı. Yoğun yağmur nedeniyle sporcular ve izleyicilerin zor anlar yaşadığı törende sahnelenen gösteriler dünyayı tam anlamıyla 2’ye böldü. Beğenenler kadar beğenmeyenler de oldu.
GÖSTERiLER 6 YILLIK ÇALIŞMANIN ÜRÜNÜ
Kimileri ‘tarih, spor, sanat ve modanın bir başyapıtıydı’ derken ‘saygısızca ve rezil’ bulanlar bile oldu. Organizatörler bu gösteriyi 6 yıldır planlıyorlardı. 6 bin 800’den fazla sporcuyu taşıyan tekneler Seine Nehri’nde tur atarken gece yapılan bazı gösterilerdeki LGBTQ (Lezbiyen, Eşcinsel, Biseksüel, Transseksüel, Tuhaf) mesajları ve Katolikleri hedef alan bazı imgeler tepki çekti.
İşte törende dünya basınını 2’ye bölen olaylar ve manşetler şöyle:
AÇILIŞ TÖRENiNE DAMGA VURAN OLAYLAR
SERENA WiLLiAMS TEKNEDE KUSTU
BiR teknede, 9 kez olimpiyat şampiyonu olan efsane atlet Carl Lewis ile Rumen cimnastikçi Nadia Comaneci, İspanyol tenisçi Rafael Nadal ve ABD’li tenisçi Serena Williams, olimpiyat ateşini taşıdılar. Serena, kameranın kendisini çekmediğini düşündüğü anda kusmaya başladı. Nadia Comaneci tarafından tutulan tenisçi ardından eliyle ağzını kapatarak toparlanmaya çalıştı.
LADY GAGA’NIN DANSÇISI DÜŞTÜ
ABD’li pop yıldızı Lady Gaga, açılış sırasında Fransızca bir şarkı seslendirdiği sırada dansçılarından biri yağmur nedeniyle kayganlaşan zeminde düştü. Talihsiz dansçı düştüğü yerden uzun süre kalkamazken, meslektaşları olayı fark etmelerine rağmen gösterilerine devam ettiler.
LGBTQ TEMALI REKLAM FiLMLERi
AÇILIŞ töreni sırasında LGBTQ (Lezbiyen, Eşcinsel, Biseksüel, Transseksüel, Tuhaf) temalı içerikler yayınlaması, sosyal medyada büyük yankı yarattı. Paris 2024’ün resmi X hesabı, ünlü yazar Victor Hugo’dan “Sevme özgürlüğü, düşünme özgürlüğünden daha az kutsal değildir” alıntısıyla birlikte üçlü bir görüntü paylaştı. Bu görüntüler de kısa sürede büyük tepkiler aldı.
‘SON AKŞAM YEMEĞi’ ŞOK ETKiSi YARATTI
Törenin son bölümünde, Paris’teki Louvre Müzesi’nde bulunan Leonardo da Vinci’nin ünlü tablosu ‘Son Akşam Yemeği’ canlandırıldı. Ancak Katolikler açısından son derece önemli olan bu tablonun canlandırmasında LGBTQ öğelerinin yer alması Hristiyan dünyasında şok etkisi yarattı.
‘SU OYUNU’ iRONiSi
Açılış töreninin beyni, ünlü Fransız tiyatro yönetmeni Thomas Jolly, Seine Nehri kıyısındaki festivalin her dakikasının koreografisini dikkatle hazırlamıştı. Ancak planlayamadığı bir faktör vardı; hava durumu. Kafileler teknelerle Seine nehrinde geçit töreni yaparken, Fransız piyanist Alexandre Kantorow, sırılsıklam bir şekilde performansına devam ett. İroniktir ki, çaldığı parça Maurice Ravel’in ‘Jeux d’eau’ (Su Oyunu) adlı eseriydi.
CELiNO DiON GECEYi KURTARDI
Nadir görülen bir hastalıkla mücadele eden Kanadalı şarkıcı Celine Dion, törende Eyfel Kulesi’nden Edith Piaf’ın ‘Hymn to Love’ şarkısını heyecan verici bir versiyonuyla söyleyerek muhteşem bir geri dönüş yaptı. Açılışı beğenmeyenler gecenin kurtarıcısı olarak Dion’u gösterdi.
KLASiK DANSA ELEKTRONiK DOKUNUŞ
Ünlü Moulin Rouge kabaresinden yaklaşık 80 sanatçı, bu etkinlik için özel olarak tasarlanan pembe kostümlerle, geçmişi 1820’lere dayanan ikonik bir dans gösterisi sergiledi. Klasik Fransız kültürüne yeni bir soluk getirmeyi amaçlayan performansta elektronik dokunuşlar dikkat çekti.
KÖPRÜDEKi AKORDEONCU
Takımlar Seine Nehri’ndeki geçit törenine başlarken, bir köprünün üzerine tehlikeli bir şekilde tünemiş, Fransız kıyafeti olan bere ve mavi çizgili tişört giymiş bir akordeoncu tarafından serenat yapıldı. Sporcular bu anlarda yapılan müziklerle oldukça eğlendi.
AÇILIŞTA METALCi SÜRPRiZi
Paris’in klasikten operaya, poptan elektroya kadar her tarza hitap ettiği bir ortamda hiçkimse açılış törenini müzik seçiminde katı olmakla suçlayamaz. En dikkat çeken anlardan biri de, Fransız Devrimi’nin ikonik binası Conciergerie’nin yüksek platformlarında sahneye çıkan Fransız metal grubu Gojira’nin performansıydı. İlk kez bir metal grubu olimpiyat açılışında boy gösterdi.
TÖRENi YERE GÖĞE SIĞDIRAMAYANLAR
ABD: NEW YORK TiMES: TAM BiR BAŞYAPIT ·
Ülkedeki amiral gemisi bu töreni planlamak için yıllarını harcadı. Tarih, spor, sanat ve modanın bir başyapıtıydı.
WASHiNGTON POST: MUHTEŞEM SAHNE
Paris muhteşem bir sahneye dönüştü ve son yıllarda popülerliğini kaybeden küresel bir spor etkinliğine belirli bir parlaklık verebileceğini gösterdi
iNGiLTERE: THE GUARDiAN: EN BÜYÜK ŞOV
Fransa, açılış töreninin dünyadaki en büyük açık hava şovu olacağına söz vermişti. 6 kilometrelik nehir boyunca gerçekleşen dans, canlı müzik ve akrobasi gösterilerini 300 binden fazla insan izledi.
DAiLY MAiL: GERÇEK ÜSTÜ
Bu tören kaotik ve gerçek üstüydü.Tüm eleştirileri unutun.
iSPANYA: MARCA: TARiHiN EN iYiSi
Tarihin en iyi gösterisi. Paris’in büyüsü tüm dünyayı şaşırttı.
JAPONYA: ASAHi SHiMBUN: GARiP SAHNELER
Yağmur, gösteri sırasında garip sahnelere yol açtı. Renkli gömlekli bazı sporcular bir tufan için değil, plaj için giyinmiş görünüyordu
FRANSA: L’EQUiPE: YÜCE TÖREN
Yağmur, çeşitlilik, yıldızlar ve anıtlar… Paris Olimpiyatları’nın yüce açılış töreni!
YERDEN YERE VURUP ELEŞTiRENLER
iNGiLTERE: DAiLY MAiL: iYi NiYETLiYDi AMA…
Paris 2024’ün açılış töreni iyi niyetliydi ama kesinlikle Londra 2012 değildi… Bazen bir stadyumu yenemezsiniz.
iSPANYA: MARCA: SAYGISIZ VE REZiL
Katolikleri öfkelendiren performans. Saygısız, rezil. ‘İsa’nın Son Akşam Yemeği’ tablosunun sergilendiği gösteride LGBTQ’ye hoşgörü mesajının yer alması Katolikleri oldukça sinirlendirdi. Dinî değerlerinin aşağılandığını savunan Katolikler, performansı ‘saygısızca ve rezil’ olarak tanımladı.
iTALYA: LA GAZZETTA DELLO SPORT: BUNUN ADI HAKARET
Tüm ihtişamına rağmen dine hakaret eden bazı figürler kabul edilemez. ‘İsa’nın Son Akşam Yemeği’ tablosu böyle resmedilmemeliydi.
PORTEKiZ: A BOLA: HEDEFE ULAŞTILAR
Fikir; hafızada kalan ve unutulmaz bir açılış töreni yapmaktı. Fransızlar hedefe ulaştılar! Ama çok azı güzel anılarla hatırlayacak.
BANU YELKOVAN: FRANSIZLAR HEPİMİZİ TERS KÖŞE YAPTI
Paris 2024’ün açılış töreninde sporun evrenselliği mükemmel anlatıldı.
Açılış töreni klişelerle başlayacak ama öyle bitmeyecek” demişti önceki gün organizasyon komitesindeki tarihçi Patrick Boucheron, öyle de oldu. Fransızlar kendileriyle özdeşleşmiş her türlü ‘Fransızlığı’ özellikle başlangıç kısmında peş peşe sergileyip aradan çıkarırken, haklarındaki en yaygın inanışı en sonra bırakmışlardı ve doğrusu hepimizi ters köşe yaptılar. Malum haklarındaki en büyük klişe, snob ve milliyetçi olmalarıdır. Dolayısıyla kimse, törenin finalinde herkesin bir ağızdan söyleyeceği şarkının İngilizce ‘İmagine’ olmasını beklemiyordu doğrusu, hele ki ‘en iyi tören’ konusunda daha en başından bile çıtayı Londra2012’den belirlemişken.
‘ZiDANE MI YAKACAK’ DERKEN…
Zidane, başlangıçtan itibaren taşıdığı meşaleyle, podyumun sonundaki tekneye doğru ilerlerken ve biz ‘Olimpiyat meşalesini, adı Zidane bile olsa, bir futbolcu mu yakacak ya?’ diye söylenmeye başlamışken podyumun sonunda, bir anda çıkan Rafael Nadal’ın çıkması bir anda alkış kopmasına sebep oldu. İşin sonunda, meşale bir İspanyol’un (Rafael Nadal) elinde, içinde iki Amerikalı (Carl Lewis, Serena Williams), bir Rumen spor efsanesi (Nadia Comaneci) ve sıfır Fransız olan bir tekneyle Louvre’a doğru yola çıktı. Sporun evrenselliği, dünün şampiyonlarının ateşi bugüne taşıması bence daha iyi anlatılamazdı galiba.
YA ÇOK BEĞENDiLER YA HiÇ BEĞENMEDiLER ARADA KALAN YOKTU
Paris 2024’ün açılış töreni konusunda insanlar ikiye ayrıldı. Ya çok beğenenler var ya hiç beğenmeyenler. Arada kalan yok. Ben ilk gruptayım. Paris dünyanın en güzel dekoru zaten, onu kullanmamak ve töreni bir stadyuma hapsetmek yazık olurdu. Sadece sporcuları değil izleyenleri de törenin ve tarihin parçası yapması da güzeldi bence ve bugüne kadar hiç görmediğimiz türden bir şov ortaya koydular. İçerik konusuna hiç girmiyorum, görülmesi çok bariz olan kısımları da vardı, çok ince mesajlar da.
RONALDO’NUN KAŞINA KONAN KELEBEĞi HATIRLADIM
Konuştuğum ve basından takip ettiğim Fransızların geneli de benim gibi düşünüyor, beğenmeyenler genellikle uluslararası yorumlar… Ve evet sona doğru biraz uzadı, evet yağmur olmasaydı daha iyi olurdu ancak bazı şeylerin önceden planlanması maalesef mümkün değil. EURO 2016’nın finalinde sakatlandığı için ağlayan Cristiano Ronaldo’nun o an kaşına konan kelebeği dünyanın en iyi yönetmeni bile planlayamazdı ve hayatta bazen B Planı olmadan ilerlemek zorunda kalıyorsunuz. Önceki günkü yağmur, biraz o kelebeği hatırlattı bana ve ilginç şekilde, artık o da bu sıra dışı törenin parçası oldu.
TARiHiN iLK ‘SONBAHAR’ OLiMPiYATINI iZLiYORUZ
Paris’te hava o kadar serin ve yağmurlu ki yaz demeye şahit lazım. ‘Yaz ve Kış olimpiyatlarını herkes yapar, biz tarihin ilk Sonbahar oyunlarını yaptık’ diye dalga geçiyorlar Parisliler bu durumla. Zaten benim hava durumu konusundaki görüşüm net: Kötü hava yoktur, yanlış giysi seçimi vardır.
PARiS’TEKi TÜM YARIŞLARA BiSiKLETLE GiDEBiLiRSiNiZ
Şehirde şu aralar en çok yatırım yapılan ulaşım aracı bisiklet. Paris içersindeki tüm müsabakalara bisikletle ulaşmak mümkün. Kiralama bisiklet sayısını ikiye katlamışlar, bisiklet park yerlerini çok arttırmışlar. Pandemiden bu yana başlattıkları dönüşüm olimpiyatta zirveye çıkmış durumda ve en çok övündükleri konu da bu.