Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre Türkiye’de 2023 eylül ayı ortalama sıcaklığı 22,4 derece ile 1991-2020 normallerinin 1,5 derece, ekim ayı ortalama sıcaklığı 17,1 derece ile normallerin 1,5 derece üzerinde ölçüldü.
Kasım ayı ortalama sıcaklığı ise 12,5 derece ile normallerinin 3,2 derece, aralık ayı ortalama sıcaklığı da 8,3 derece ile normallerinin 3,5 derece üzerinde gerçekleşti.
Son yıllarda kış aylarındaki sıcaklık değişimi, sivrisinek rahatsızlığının 12 ay sürmesine yol açtı.
“SALDIRMAYA VE KAN EMMEYE DEVAM EDİYOR”
AÜ Fen Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Çetin, meteorolojik verilere göre son yıllarda özellikle kış aylarındaki sıcaklık artışının, sinek popülasyonunun çoğalmasına neden olduğunu dile getirdi. Türkiye’de yaygın görülen culeks sinek türünün 1980’lerde yılda 22 nesil verirken, son yıllarda 24-25 nesil vermeye başladığının altını çizen Prof. Dr. Çetin, “Nesil sayısının artması popülasyonun artmasına, hastalık riskinin çoğalmasına sebep oluyor” dedi.
Türkiye’de yaklaşık 60 sivrisinek türü bulunduğunu anlatan Prof. Dr. Çetin, “Culeks, anopheles cinsi sıtmayı taşıyan sivrisinek türleri, kış uykusunu erişkin halde bina içlerinde, ahırlarda, foseptik çukurları gibi noktalarda saklanarak geçiriyordu. Mevsim sıcaklıkları özellikle Akdeniz ve Ege kıyılarında normalin üzerinde olduğu için birçok tür kış uykusuna yatmadı. Şu anda bu türler erişkin halde saldırmaya ve kan emmeye devam ediyor. Belediyeler ile yaptığımız görüşmelerde kış aylarında sivrisinek şikayetlerinde artış görülüyor” diye konuştu.
“İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ETKİLERİYLE YAŞIYORUZ”
Prof. Dr. Çetin, sıcaklık artışının, sinek gelişim sürelerini kısalttığını, hızlı üremelerine neden olduğunu ve popülasyonlarını artırdığını söyledi. Yerel yönetimlerin seçim sonrası nisan ayı itibarıyla yoğun ilaçlama uygulaması yapması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Çetin, şunları söyledi:
“Aksi halde yaz ayları sivrisinek nedeniyle sıkıntılı geçecektir. Mevsim değişkenliği, yağış düzensizliğini ortaya çıkardı. Normal ilaçlama yapılsa da yağışların düzensizliği nedeniyle biriken bina çevresindeki kanallar, küçük havuzlar, kullanılmayan otomobil lastikleri gibi bölgelerde su birikmeleri arttı. Havaların sıcak seyretmesi nedeniyle bu alanlar sineklerin gizlenme yeri olmaya başladı. Bu alanlar kontrol edilmezse büyük problemle karşı karşıya kalacağız. İklim değişikliği etkileriyle yaşıyoruz.”
HASTALIK UYARISI
Son yıllarda, dünyada yapılan çalışmalarda özellikle kış dönemlerinde sıtmayı taşıyan sinekler uyuşuk hale geçmediğinden saldırmaya ve kan emmeye devam ettiği için hastalık bulaştırdığı bulgularının varlığından bahseden Prof. Dr. Çetin, şöyle konuştu:
“Normal koşullarda sivrisineklerin kış uykusunda olması gerektiği dönemlerde sıtma gibi sivrisinek kaynaklı sarı humma, zika gibi hastalıkların görülmemesi gerekiyor. Ülkemiz ekolojik, iklimsel olarak birçok sivrisinek türüne uygun habitat olduğu için kış aylarında da sivrisinek mücadelesinin devam etmesi gerekiyor. İlaçlama yapılan noktalar ani yağışlarla yıkanıp gittiğinde ilacın etkisi kalmayabiliyor. Bu nedenle düzenli kontrole devam edilmesi lazım. Sarı humma, zika gibi hastalıkları taşıyan Asya kaplan türü sivrisinek türünün Türkiye’de yayılış göstermesi gelecek yıllarda bu tür sineğin taşıdığı hastalıklarla karşılaşma olasılığımızı artırıyor.”
“KONUTLARIN ETRAFINDA SU BİRİKMEMESİ GEREKİYOR”
Sivrisineklere karşı uyarıda bulunan Prof. Dr. Çetin, “Vatandaşlarımıza önemli rol düşüyor. Bu sivrisinek, foseptik çukuru, rögar gibi sadece kirli, kötü ortamlarda yaşamıyor. Konutların içerisinde, etrafında küçük su birikintileri, kovalarda biriken suda geliştiği için vatandaşlarımızı uyarmalıyız. Konutların etrafında su birikmemesi gerekiyor. Balkon yıkamak için kovada biriken suyun içerisinde sivrisinek gelişebilir. Vatandaşlarımız bu bilince sahip olmalı. Bu hususlar dikkate alınmazsa gelecek bahar ve yaz aylarında ciddi sivrisinek riskiyle karşı karşıya kalabiliriz” dedi.